Sağlık bedenen ve ruhen tam bir güzellik hali olmasına karşın, ruh sıhhati son yıllarda önemsenmeye başlandı. Evvel depresyon, panik atak, anksiyete, toplumsal fobi, vajinismus üzere hastalıklar tedavi edilirken; artık derin bir mutsuzluk, hayatın anlamsızlığı, hiçlik ve boşluk hisleri, yaşamay ıdeğer bulmama üzere daha derin meseleler tedavi edilmeye başlandı. Sıkıntılar derinleştikçe hissedilen olumsuz hisler artmaya, tedavi süreci ise uzamaya başladı.
Günümüzde en sık karşılaşılan meselelerden biri derin olumsuz hisler ve denetim edilemeyen davranışlardır. Sebebi anlaşılmayan ve ansızın gelişen kötülük hali, bazen depresif durumun oluşmasıyla bazen de öfke kontrolsüzlüğünün oluşmasıyla sonuçlanmaktadır. Depresif haldeyken kişi kendini terk edilmiş, boşlukta, hiçlikte hisseder. Hayatın yaşamanın bir mana ıyoktur. Boğazda düğümlenir alınan her nefes, göğüs bölgesinde ise bir ateş yanar. Bu ateş her nefes alış verişte yakar tüm dünyayı. İçinden çıkılamayacak ve hiç sonlanmayacak bir histir bu, katlanılması epeyce sıkıntı olan.
Değersizlik ve yetersizlik hisleri hücreleri sarar, ölümcül bir çaresizlik yaşanır.Boşluktur derinin altında olan tek şey ve buna katlanmak için diğer öteki hareketler gerçekleştirilir. Olağan vakitlerde tercih edilmeyecek halde yapılırlar ve anlık düzgünlük hali oluştururlar. Çok yemek yemek, sigara ve alkol kullanmak,gelişi hoş seks yapmak, çok spor yapmak vb… Peşi sıra gelen pişmanlık ve suçluluk. Vakit zaman ölümcül bir öfke hissedilir. Katlanılması imkansız olan bu hisle başedemeyen kişi öfkesini dışarıya atmak ister. Öfkeli davranışlar,suçlayıcı cümleler ile his dengelenmeye çalışılır. Hayatın içinden yalnızca bir kesittir anlatmaya çalıştığımız davranış formu. Hissettiğimiz hislerin farklı formları ve sonuçlarında gelişen farklı davranışlar mevcuttur.
Her insanın güç yaşantıları ve duygulanımları vardır. Lakin herkes ne vakit ne yaşadığını ya da yaşadığı şeyin olağan olup olmadığını farkedemez ve yaşadığı tüm problemin olağan olduğunu düşünür ne yazık ki. Bir küme da çok zorlandığı halde meselesini çözmek için tek adım atmaz. Bizim ulaşmak istediğimiz nokta ruh sıhhatini müdafaayı hedef edinen sıfır noktasından başlayıp, kendinizi tanıma marifetini kazandırıp, hangi davranışı ne vakit yaptığınıza dair içgörü geliştirmenizi sağlayıp, bir sonraki tekrarda kendinizi denetim edebilme yetkinliğini kazandırmaktır. Daima tekrarlanan davranış hallerini farketmek, bunu yüzlerce kere yaptıktan sonra yeni davranış biçimi geliştirmek ve öğrenilen davranışı alışkanlık haline getirmek, danışanın dönüm noktası olmaktadır.
Depresyonda olmasanız da, panik atak yaşamasanız da; yani gözle görünür semptomlar olmasa da derin bir suçluluk, derin bir ıstırap, derin bir ümitsizlik halleri bizim hayatımızı alt üst etmeye yetebilir. Yaşadığınız her ne olursa olsun, denetim edemiyorsanız, size sorun veriyorsa,çevrenizdekilerle bağlantılarınızı bozuyorsa, hayattan keyif almanızı engelliyorsa, gülmek istemiyorsanız isteyip gülemiyorsanız, çaresizlik sizi bataklık üzere içine çekiyorsa, fikirler içinde boğuluyorsanız, uykularınız bozulduysa, iştahınız denetimden çıktıysa, öfkeniz sizi her ortamda sıkıntı durumda bırakıyorsa,kendiniz için birşeyler yapmanın vakti demektir.
Ruh sıhhatiniz en az fizikî sıhhatiniz kadar değerlidir ve ruh sıhhatinizin varlığı fizikî sıhhatinizi müdafaanızda tesirlidir.Sahip olduğunuz hayat sizin hayatınız; başrolde siz varsınız.Yaşadığınız hayattan keyif almayı çıkış noktanız edinin ve memnun olmak için elinizden geleni yapın. Şayet siz isterseniz RUHUNUZA SIHHAT gelir ve siz istemedikçe gitmez. Bu bahiste dayanak almak sizi kısa vakitte memnun sona ulaştıracaktır. Sağlıklı günler…
0 Yorum