Reflü

Normalde mide ile yemek borusu ortasında bulunan kaslar, asit salgısının üst kaçmasına müsaade vermiyor. Lakin birtakım hastalıklarda bu kaçış meydana gelebiliyor. Şayet bu asit kaçağı yemek borusuna kadar geliyorsa Gastroösefagial Reflü (GÖR), boğaza kadar geliyorsa Laringofaringeal Reflü (LFR) ismi veriliyor. Reflü, sanılanın tersine çok sık görülen bir rahatsızlık. Bu hastalığın oluşmasını kolaylaştıran faktörlerden kimileri mide ile yemek borusu ortasındaki kaslardan oluşan kapağın gevşemesi, mide fıtığı, şişmanlık, mideden fazla asit salgılanması, yiyeceklerin mideden bağırsaklara geçişinin yavaşlaması, sigara ve alkol kullanımı, fazla yağlı yiyecek tüketimi, mideye tek seferde çok besin gönderilmesi ve devamlı sırt üstü yatmak olarak sayılabilir.

Hangi Durumlarda Reflü’den Şüphelenmek Gerekir?

Reflü, bazen hiç bir belirti vermiyor. Şayet yalnızca yemek borusuna kaçış varsa, göğüste yanma, sindirim bozukluğu, hıçkırık ve bazen yalancı kalp ağrısı üzere şikayetler görülebiliyor. Şayet asit salgısı boğaza kadar yükseliyorsa, boğazda gıcık hissi, yabancı cisim hissi, kronik öksürük, ses kısıklığı üzere belirtiler ortaya çıkıyor. Gıcık hissinden ötürü hastalarda daima boğazı temizleme refleksi oluşabiliyor. Uzmanlar, boğaza kadar çıkan mide asidinin yol açtığı reflüde en dikkat alımlı bulgu, ses tellerinin art kısmında meydana gelen kızarıklık ve tahriş olduğunu söylüyor. Ancak asıl kıymetli olan hastanın şikayetleri. Bireyde reflü olup olmadığını anlamak için kimi testler de yapılabiliyor.

Nasıl Tedavi Edilir?

Reflü tedavisinde üç evre bulunuyor. Bunlardan birincisi, hastanın dikkat etmesi gerekenler, ikincisi ilaç tedavisi ve daha ileri olaylarda da ameliyat. Reflü hastalığından muzdarip şahısların sırt üstü yahut başları olağandan daha üstte olacak halde yatmamaya, mideyi tıka basa dolduracak kadar yemek yememeye, yatmadan evvelki üç saat içinde çay, kahve, alkol, kolalı içecekler ve çikolata üzere besinler almamaya, yemek yedikten çabucak sonra yatmamaya, mide asidini artıran ilaçlar kullanmamaya dikkat etmesi gerekiyor. Ayrıyeten sigara içenlerin bu alışkanlıktan vazgeçmesi ve kilo sorunu yaşayanların fazla kiloları vermesi de çok tesirli. Mide fıtığı olan hastalarda ise reflü için bazen ameliyat da yapılıyor. İlaçlarla sonuç alınamadığı durumlarda, mide ile yemek borusu ortasındaki kası kuvvetlendirmek için de ameliyat uygulanabiliyor.

Reflünün Neden Olabileceği Sıkıntılar Nelerdir ?

Larengo-farengeal reflü sonucunda kalıcı ses kısıklığı, astım ve bronşit üzere teneffüs zahmetine neden olabilecek hastalıklar ve yutma bozuklukları ortaya çıkabilir. Şiddetli ve yıllar boyunca tedavi edilmemiş reflünün yemek borusu, gırtlak ve akciğer kanserlerinin gelişmesinde de rolü olabileceği bilinmektedir.

Reflünün Olan Bütün Hastalarda Mide İle İlgili Şikayetlerin Bulunmamasının Nedeni Nedir ?

Reflü olan hastaların bir kısmında asidin yemek borusunda neden olduğu tahriş nedeniyle midede yahut göğüs kafesi ardında yanmalar görülebilir. Lakin, larengo-farengeal reflüsü olan hastaların birçoklarında bu şikayetler yoktur. Bunun nedeni, tahrişe neden olan asidin yemek borusunda çok uzun müddet kalmamasıdır. Lakin asit, daha hassas olan gırtlak ve boğaza yükseldiğinde bu bölgeler basitçe tahriş olmakta, bunun sonucunda da mide ve yemek borusu ile ilgili şikayetler olmadan ses ve boğazla ilgili şikayetler ortaya çıkmaktadır.